Ben doğamıza karşı yapılanları zulüm olarak görüyorum, hem de geri dönüşü olmayan bir zulüm.
Gün gün, gözlerimizin önünden, kademe kademe kaybolan doğamıza sahip çıkmalıyız.
Dağlarımızın üzerlerine yeşil yamaçlarına bilinçsizce yapılan, şekilsiz, yüksek yüksek ve çok çok çirkin yapılanmaların biran önce durması, durdurulması gerekir ,gerekir ki elimizdeki en büyük sermayemiz, doğamız yok olmasın.
Düşünelim yaylalardaki şenliklerimizi, ormanlarımızı meşelerimizi, fındık bahçelerimizi, çay bahçelerimizi…
Yaylalarımıza, ormanlarımıza yeşil doğamıza, her yönüyle uygun yapılar yapmalıyız artık.
Özellikle, Arap turistlerin Karadeniz bölgesine gösterdiği yoğun ilgi, eşsiz doğamıza neden sahip çıkmamız gerektiğinin bir ispatı gibi!
İl belediyelerine, ilçe belediyelerine hatta muhtarlara çok büyük görevler düştüğünü düşünüyorum.
Ama önce kendi sorumluluklarımızı bilerek, öğrenerek uygulamaya çalışmalıyız ,artık yeşil doğamızda, dağlarımızda yüksek, çirkin ve şekilsiz yapılar yapmamalıyız.
Öncelikle çevre ve şehircilik bakanlığı, il belediyeleri ve ilçe belediyeleri ülkemizin her bir yanına uygun yapı modelleri üreterek toplumun beğenisine sunmalı ve nihayetinde insanlar bu modellerle doğamıza daha uygun yapılar yapabilirler diye düşünüyorum.
Gelin el ele ülkemizin doğasına sahip çıkalım...
Kıymetli okuyucular bir sonraki yazımla sizlerle görüşmek dileğiyle, her şey gönlünüzce olsun.
Orhan ÇEBİ
www.orhancebi.com